2
mouse un scroll tuşuna basıldığını bu pazartesi öğrendim ,sanırım sarışın genim var
mp3 çalarıma yüklesem iyi olacak
nefes al
nefes ver
nefes al
nefes ver



ya pili biterse...

daha böyle yaşamsal bilgilerinizi benimle paylaşabilirsiniz artık hiç gocunmayacağım
1
görüşmeyeli ehliyet aldım ve hayatımda hiç bi değişiklik olmadı ,bi anda cadillacımla gezmeyi beklemiyodum zaten ,hala aylık yüklüyorum bi seferde 50 kağıt koyuyo
çok fazla ve gereksiz düşünüyorum ,sanırım beynimizi filtreleyen bir filtremiz olsaydı çok daha rahat yaşayabilirdik ,gerçi ben daha masamın üstünü toparlamayı bile beceremiyorum ama olsun
yakın zamanda taşınacağız gibi görünüyo evet, yeni evimiz fena değil ama benim yer değiştirme fobim olduğu için suratsız bi biçimde gidip aldıktan sonra gezdim evi,napiyim ,ben böyleyim
kendime çeki düzen verip bir an önce okula daha da asılmam gerekiyor, yoksa herşeyi geçen sene yaptığım gibi berbat edeceğim
0

netame

http://www.myspace.com/netame alın okuyun bakın dinleyin ben aldım bayıldım
2

burdayım aslında

mayıstan bu yana yazmıyorum evet
ama bu blogumu düşünmüyorum anlamına gelmiyor
hem de öyle bir düşünüyorum ki
acaba bilmemkimin blog yazdığımdan haberi varmıdır da onla ilgili yanlış bişey yazmışmıyımdır acaba söylememem gereken bişeyi söylemişmiyimdir
faniyiz hepimiz aynıyız tamam da blogger ne kadar paranoyid androyid bi hale soktu beni anlatamam
herneyse
sergim açıldı ,bilmiyorum insanlar geiyomu ilgi varmı geçen bi televizyon kanalından geldiler ama nası bi tv kanalıysa hiç bi yerde izini görmedim
tamam çok tv izlemiyorum ama benim yerime izleyip haberler ileten bi annem var ,sesini duyamadık sergimizin
kadıköy karganın sanat köşesi olan kargartta ayın 30una kadar bi takım insanlar gözucuyla bakabilir açığız.

okul pazartesine açılıyor,ders alma konusunda problemlerim var, sanırım büyük bi sevinçle aldığım bir dersi ,zorunlu ers saatlerimin değişmesi yüzünden bırakmak zorunda kalacağım

ehliyet almak için çalışmaya başladım ,sanırım babam artık kendini gezdirmemi istiyor
filan
şimdilik bu kadar
görüşürüz blog
5

template sorunsalı

yahu bi insan bi template i elinde tutamaz mı ,bi template 2 gün mü dayanır insanlar bu şablonlar beleş diye hop hop yer lerini mi değiştirip durur hayır çok değişiklik yapmayı seven bi insan değilim ama ,mecbur bırakılıyorum ,neyse bu sefer işimi garantiye aldım ,yeni görünümle karşınzdayım sayın 0kişilik izleyici kitlesi herneyse
teşekkürler imageshack
1

**

**amma çok düşük cümle kuruyor ben fazla ,olmaz böyle blog

**bir de şey
koku hafızası acıtırmış
filan


**ayrıca

aaa blogger türkçe olmuş
0

gerçek kesit

anne: -napıyon
çocuk: -nurla konuşuyorum (kuzenim)
anne: -ne diyo
çocuk:- yarın cumhuriyet yürüyüşüne gelecen mi diye soruyor
anne: -ayol ne işiniz var orda hem yarın işimiz var bizim
çocuk:- ne işi
anne: -temizlik yapcaz
çocuk: -cumhuriyet diyom temizlik diyon laiklik diyom tozbezi yürüyüş diyom camları sil diyon diyon da diyon ne bu bee
anne : -işimiz var işimiz mırıfjfdşghihiijjjf.....

az önce başıma geldi taze taze bildiriyorum
0

sen de

ben yazı yazmayı bilmem
harfi büyük yazmayı
nokta virgül koymayı
susmayı konuşmayı
durmayı duraklamayı
duraklamayı
duraklamayı ve durmayı

sen de öğrenme
sen de
öğrenme
0

trip trip trip

geçen gün gamzeyle kaset dinlediğimiz zamanları özlediğimizi farkettik ,her albümü heryerde bulamadığımız zamanları ,gidip akmardan çekme kaset almalarımızı :D doldurulmuş kasetlerde şarkının yarısının kasetin öteki yüzünde olmasını stabilo kalemlerle pil bitmesin diye kaset sarmayı,müziğin pil biterken yavaşlayıp komik bir hal almasını , bozulan kaset bantlarını, kasetçaları sarmasını ,heyecanla beklenen , ertesi gün her kelimesi notası konuşulmak üzere ezberlenen ve ebeveynden gizli gizli dinlenen gece radya programlarını ,o programlardan dj in konuşmalarıyla birlikte çekilen spesiyal kasetleri ,bulunan her türlü kasedin üzerine şarkı çekilerek değerlenmesini, bölük pörçük asla yarısı bilinmeyen adı duyulmayan şarkıları ,biriktirilen müzik yazılarını, dergileri,özenle boyanan el yapımı kaset kapaklarını herşeyi herşeyi özledim müzik üzerine olan hevesim çok başkaymış o zamanlar


ps: suluboyayı yaradan tanrıya şükürler olsun
0

ali poyrazoğlu

"Şunları bir araya toplayayım.
Bir güzel muhabbet edelim" diye düşündüm.
Mutfak işinden de anlarım.
Donattım sofrayı.
Bayağı uğraştım.
Hepsinin, ayrı ayrı ne yemekten,
ne içmekten hoşlandığını iyi bilirim.
Bayağı da para gitti.
Birinin yediğini öbürü yemez.
Ötekinin içtiğini beriki içmez.
Dört kişilik sofra kurdum.
Mumları da yaktım. Bak hepsi, Erick Satie severdi.
Hatırladım.

Müziği de ayarladım. Geldiler.
20 yaşımda ben,
34 yaşımda ben,
38 yaşımda ben
ve bugünkü ben dördümüz.

Birden yirmi yaşımı, otuz beş yaşımın karşısına oturttum.
Kırk yaşımın karşısına da, ben geçtim.
Yirmi yaşım, otuz beş yaşımı tutucu buldu.
Kırk yaşım ikisinin de salak olduğunu söyledi.
Yatıştırayım dedim.
"Sen karışma moruk" dediler. Büyük hır çıktı.
Komşular alttan üstten duvarlara vurdular.
Yirmi yaşım kırk yaşıma bardak attı.
Evin de içine ettiler. Bende kabahat.
Ne çağırıyorsun tanımadığın insanları evine.

Ömür dediğin üç gündür,
dün geldi geçti yarın meçhuldür,
O halde ömür dediğin bir gündür,
o da bugündür..
0

telefon

telefon çaldı kimse açmadı açan konuşmadı arayan susmadı konuşan anlamadı arayan konuştu cevap alamadı parazit yaptı gürültü koptu tuşlar basmadı basan bilmedi çalana baktı çalmayana bakmadı çalmadı da baktı bi baktı çaldı açtı konuşmadı oturdu dinledi ahize bozuldu elektrik kesildi yağmur yağdı şimşek çaktı fırtına çıktı kablolar koptu telefon sustu bir daha çalmadı 30yıl geçti telefon durdu bekledi durdu çaldı asla çalmadı kimse açmadı tozu alınmadı kiri görünmedi birgün telefon bir kere çaldı çaldı ki açtı açtı ki duydu duydu ki gitti gitti ki bekledi bekledi ki gördü gördü ki sevindi de sevindiğine ağladı iyiki de çaldı çaldı mı açtı açtı mı gitti gördü de sevindi
telefon sonra hergün çaldı çaldı da açtı açtı ki duydu duydukça gördü gördükçe sevindi sevindi de sevindi sevindi de sevindi sevindi de sevindi
sonra ne oldu
bir gün telefon sustu sustu ya bi daha konuşamadı
sustu da sustu
sustu da
sus tu
telefon sustu
bir daha da çalmadı
0

keşke

fırça sallasaydım da tuvalin üzerinde, gemiler yapsaydım üfleyip yelkenlerini şişirir uzaklara yollardım belki sonra onlar bana uzak ülkelerden haberler getirseler
italyan bi amcanın gülümseyişini ,faslı teyzemin hıçkırışlarını taşısalardı,belki de fransada yeni doğan bir bebeğin ağlayışını anlatırdı mavi mavi yeşil yeşil hikayelerini dinleseydim keşse sıkılana kadar,ahtapotları ,istridyeleri anlatsalardı küçük yengeçler misafirim olsaydı
0

salağım ben salak salak asalak ...evet

Bugün pazartesi,yani temel sanat ödevinin ,hatta dosyasının son teslim günÜ ve ben ne yaptım? evim ile arası minimum 1buçuk saat olan okulumun bu muhterem ödevlerini yapıpyapıp evde unuttum...
Geldim o yolu gittim o yolu gün içinde 4 kere vapura bindim harcadım 3 saat .Hani bunak görmüşünüzdür de bu yaşta bu kadarını görmemişinizdir,hayır hayır mesela bazı şeyleri asla unutmam,örneğin yediğim içtiğim şeylerin son kullanma tarihlerine bakmayı kimse unutturamaz bana.Gerçi baksam neye yarar ki;nitekim ocak..şubat..mubat..mart diyip martı 4. ay bulan ve panik olan bir insan zavallısıyım ayrıca
hatta hatta ben tüm bu olanların bana iyi bir ders olacağını polyanna misali düşünürken ,okuldan eve son kez dönerken yaklaşık 100milyonluk boya takımımı okulda unuttuğunu eve 10 dakika kala farkeden,eve gelene kadar çantasına bakmaya bile cesaret edemeyen ve çantasını açınca acı gerçekle karşılaşan bir insanım da yokyok bu kadarını yapmamalıydım...gerçekten
sanırım yorgunum
1

hayaloğlu- bir intihar gibi

Birazdan kudurur deniz
Birazdan dalgaların sırtından,
Üst-üste fışkıran rüzgarlar,
Bir intikam gibi saldırınca üstüne;
Yüzüne şarkılar çarpar,
Yüzüne şiirler çarpar, ağlarsın.
Sen artık buralarda duramazsın!

O büyük sessizliğin bağrı mı olur,
Kimsenin bilmediği bir ağrı mı;
Gider kendine gömülürsün
Yoksa bu şehir, bu sokaklar
Seni alır kullanır,
Seni alır kullanır,
Santim-santim çürürsün!

Hani, el değmemiş bir yanın vardır,
Aynalara göstermediğin bir yüzün,
Kendine sakladığın bir hüzün
Hadi durma!
Üzülsen de, sen üzülürsün!

Kim farkeder boşluğunu?
Ardın sıra kim ağlar?
Bir intikam gibi
Çıldırmış bu sevdalar!

Bir intikam gibi
Çıldırmış bu sevdalar!

Bazen bir uçurum kalır,
Bazen de martıların ardından
Velvele koparan bir leş kalır;
Bir intihar gibi
Puşt olunca sevdalar
Sırtını duvara yaslar,
Sırtını ağaca yaslar, susarsın.
Sen artık hiçbir sözü kaldıramazsın!

Şimdi yeni bir sevda mı olur,
Kimsenin kapını çalmadığı bir inziva mı;
Tutar sıfırdan başlarsın.
Yoksa bu ilişkiler, bu zaaflar
Seni yiyip bitirir,
Seni yiyip bitirir,
Dirhem-dirhem azalırsın

Belki hiç söylenmemiş
Bir şarkın vardır,
Henüz koyvermediğin bir kahkaha
Fırsatın olacak mı bir daha?
Ne bekliyorsun?
Yanılsan da sen yanılırsın!

Kim hatırlar güzelliklerini,
Senin için kim yanar?
Bir intihar gibi
Puşt olmuş bu sevdalar!

Bir intihar gibi
Puşt olmuş bu sevdalar!
0

open season




çılgın dostları izledim yeni yılın ilk günü... çokçok çok eğlenceli bir film ,ve karakterler o kadar güzel ki böyle filmin içinde olup hepsini sevmek istedim özelliklede küçük mavi kirpiyi