0
Az uyuduğum günler normalden çok daha rahat kalkıyorum neden acaba..
ama o gece zor oluyor :) aynen şu an olduğu gibi..
yıllığa kullanacağım fotografı gidip çektirmeye karar verdim,fotoğraf çekilirken gözlerim kayıyor kendim yapmaya çalıştım ama sıkıldım ..bisürü sorumluluğumu attım üzerimden,bakalım insanların bana ne kadar ihtiyacı varmış ...kafam rahat procelerim var bir yığın da yapmam gereken çizim,ama şimdi dinlenme vaktieeaayy namnam nam iyi geceleev
0

fenerbahçe 2 melek 0

Her şey sabah saati 7ye kurup ancak 8e çeyrek kala yataktan çıkmamla başlamıştı.(Gregor Samsa misali, bir hamam böceği olarak kalkacağım birgün yataktan diye ödüm kopuyor .)Son derece keyifli kalktım,akşam açık bulduğum marinadaki migrostan aldığım çikolatalı pudingi,sakladığım yerden (resim çantamdan) çıkarıp mutfağa gittim.
Henüz evdekiler uyuyordu o vakit ben koyuldum kek karışımını hazırlamaya..Bir yandan da olası bir baskına karşı etrafı toplu tutmaya çalışıyor idim.Ancak evdekiler uyanmakta ve süprizimi berbat etmekte gecikmediler...Bugün annemin doğumgünüydü.
...
En güzelide annemin yaptığım kek için " mileeek üst kısmını kapa fırının bak sonra yanıyo içi pişmiyo tamam maaaa? " diye söylenmesi olsa gerek.
Her ne kadar "anne yaa süpriz(!) doğumgünü pastana karışma bari ya böhüeeeeee "diye ağlansam da artık iş işten geçmişti.Babamsa hala kahvaltı hazırladığımı sanıyordu ve annemin doğumgününden habersizdi.

Tam anlamıyla bir süpriz yapamamanın ezikliği içinde pastamı tamamladım.Babam mutfağa kafasını uzatıp da pastayı görünce nihoha benim doğumgünüm değil valla ehiehi diye gülünce biraz sinir oldum...sonra geçti.Üzerine bir adet mum dikip "anneeaaaa geliyonmuu" diye çığırdım.Dileğini tuttu hüfledi şirin şirin.Kutlaştık, koklaştık ve ona 26 yaşına girmenin nasıl bir duygu olduğunu sordum:) çünkü öyle düşünmekten hoşlanıyor..
Bundan sonrası benim için her zaman olduğu gibi Kadıköy'de geçen güzel bir pazar günüydü .Maçlarla gerçekten hiç ilgilenmediğim için fenerbahçe stadında maç olduğunu yine önünde gördüğüm panzerler sayesinde algıladım öğlene gelirken saat.Ama tam olarak ne gibi bir durumla karşılaşacağımı algılayamamışım.Akşam oldu,dolmuşa bindim ki eve erken gelirim diye..Stadın önünü yayalar geçsin maksadıyla kapamışlar ve yolu stadın arkasına vermişlerdi yine çoğu büyük maçta olduğu gibi . Saatte yarım kilometre kaplımbaa hızıylen Kızıltoprağa kadar geldik,ve yine bir trafik keşmekeşi daha ..
...
En sonunda evin oraya vardığımda midem ağzıma gelmişti durup kalkmaktan "ışıklardeaa" diyebildim ama adam anlamadı. Ancak yanımdaki amca duymuş, sağolsun kapıyı açarmısın kardeş dedi de dolmuştan attım kendimi aşağıya... Yağmur yağıyordu ,midem bulanıyodu, ıslandım ,üşüyodum ,ayakkabılarım ayağımı vurmuştu ve gözlerimin içini hedef almış saçlarım bir oraya bir buraya dağılıp duruyordu.Sokağa girip koşa koşa eve gittim ayaklarım ıslanmış olduğu için topuklarına sürten derinin de etkisiyle iyicene acıtmaya başlamıştı .Eskiden olduğu gibiydi herşey ...annem X saatte evde ol derdi de ben Xe 5dakika kala olduğum yerden çıkar koşa koşa eve girerdim .Sırf surat asmasına dayanamadığım için.Bu sefer sokakta durmaya fazladan bir saniye bile katlanmak istemiyordu canım...Bunun için koşturuyordum ama sahne aynıydı:)
Geldim kurudum mutluyum


2-2bitmiş maç ... o da iyi..peh
0
Yine zar zor ite kaka(kendimi) kalktım sabah.Cumartesileri bana tatil olmadığı halde garip bi rahatlık oluyor üstümde.Hala anlam veremedim bir kez bile 10dakika önce gidemedim şu atölyeye.
7saat civarı çizdikten sonra etrafta mor lekeler görüyorum o yetmedi bir de eve gelip tablette takıldım 2saat.
Dün Corel painter ı indirdim netten.Tabletle el çizimi yapmak için tasarlanmış bir program,renklendirme aracısı:)Çok fazla brush ve boya seçeneği var bir türlü bırakamadım uyku düzenim (!) bozulacak gibi görünüyor.Photoshopta ne yapıyormuşum ben bundan önce ona anlam veremedim..çok tatlı bi program
2

neyişlemeyşggulsüüüz?

Aklımda buraya hergün yazmak vardı ama bunu yapamayacağımı 3.günden belli etmiş oldum dün:) Öyle yorulmuşum ki (aslında fiziksel yorgunluktan öte bir yorgunluk ,kafamın rahat etmesine izin vwermiyorum bir türlü )bugün yazmak için dün ne yaptığımı düşünmem gerekiyor.
Hımm sabah yine okul arkadaşımın telefonu sayesinde uyandırılıp 5dakika içerisinde kapıdan çıkmış olmalıyım.Ve yine son saniyelerde okulun kapısından girip,sınıfta yerimi almam da olası..
Göçebe hayatı yaşadığım okulda, sevgili yönetim bize bir derslik ayırmayı çok gördüğünden dolayı bölüme özel dersleri boş bulduğumuz yere(!) girerek yapıyoruz.
Bazen bu bi toplantı odası ,bazen bir bölüm odası bazen de o sırada kullanılmayan bir sınıf oluyor.Dün de alan dersi için bir yer bulduk ve 4saat üstüste olan bu derste elime güzel bir kitap geçti.
Adı "Ölü Filozoflar Kahvesi"
ilk duyduğumda "ahahah Ölü Ozanlar derneğinin de mi kopyası çıktı türktür kesin nihoha"tepkisini vermiş olsamda okumaya başlayınca kitap bana laflarımı birer birer ,hatta deyim yerindeyse sayfa sayfa yutturdu.
Kitapta11 yaşında bir kız çocuğu ile bir felsefecinin un felsefe üzerine yorumları ,paylaşımları, birbirlerine verdikleri dersleri konu alan mektuplaşmalarını okuyorsunuz.Aslında felsefeye giriş ve ünlü filozofların bakış açılarına üntünkörü bir gözatmak amacıyla okunabilecek iyi bir kitap olduğunu düşünüyorum.Bunu şöyle açıklayabilirim."Felsefe"sözcüğü kullanıldığında insanın aklında oluşan ilk kavram karmaşık içiçe geçmiş düğüm düğüm düşünceler oluyor.Ancak bu kitapta Nora adındaki küçük kızın sorularının -bizimde küçükken büyük ihtimalle bir kısmını merak ettiğimiz sorular-felsefenin büyük sorularının yani temelinin olduğunu görüyoruz.Birçok filozofunda konularla ilgili düşünceleri arasında bir yolculuk yapmamız sağlanmakta.
Kısacası 4 saatin nasıl geçtiğini anlamadım,diğer derslerde de okumak ve çizmek dışında yaptığım tek eylem uyumak olduğundan bir kaç ders daha okuyup yemek molasından sonra uykuya dalmışım.Tam 100dakika boyunca deliksiz bir uyku uyuduktan sonra kalktığımda karşımda içanadolu bölgesindeki sığır besiciliğinden bahseden bir adam görmek de enteresan bir deneyim.
Saat 330-4 civarı okuldan çıkıp atölyeye geçtim.İyi birşeyler çıkacağını bildiğim halde anlamadığım bir nedenden dolayı ayaklarım geri geri gidiyordu.şimdi nedenini anlıyorum.Tembellik yapmak her nekadar yapacağım bir iş olmadığı zamanlarda da olsa bende bir rahatsızlık yaratıyor.Hatta rahatsızlıktan da öte bir suçluluk duygusu denilebilir buna.Evde iyi bir iş çıkarmadığım zamanlar atölyede iyi çizdiğimi evde çizdiğimde de atölyede kötü olduğumu kısacası enerjimin iki tarafa birden yetmediğini varsayarsak,bunu dengeleyecek bir çözüm bulmam gerekiyor sanırım.
.....
Dün saat 4 te gittiğimi söylemiştim.İşte dün o saatten beri mutfak çiziyorum :) Bugün "mutfağımızı da çiz hayatım" lafını duyduğumda şöyle bir irkildim... evet herşeyi hayal etmiştim ama mutfağı hiç düşünmemiştim.Aslında önemli bir yaşam alanıydı mutfak evde de birbirimizin üstünden birdirbir misali atlayarak yemek yemeye oturduğumuza göre ,ideal bir mutfak düşünmem gerekmez miydi?... işin duygusal değil, teknik boyutu kafamı kurcaladı.Mantığa estetikten daha çok önem vermem gerekiyor bir süre,hayal kurmaktan çekinmemem gerekiyor aynı zamanda da , evet yapmam lazım bunu.Bir de bir ara stres yapmam ve öss sınavı için çalışmam lazım ,
az kalmış ..
0

00:24.. 22şubat çarşamba

Bu gece hayatımın en güzel gecelerinden birisi olsa gerek.Bir ev kedisi olarak yaşamını devam ettiren ben,uzun zamanlardan sonra bir konser ortamına aktı.Yok yok ne bir diskodan ne de bir gece kulübünden bahsediyorum .
Efenim neymiş bu ortam.
İşbankasının düzenlediği "Renklerdeki Yansımalar"adı altında düzenlenen müzik güzelliği.(bkz.entellik değil sadece güzel müzik)
Yansımalar adlı topluluk ve birkaç müzisyenin çaldığı müziğin güzelliği bi yana,sevdiceğinin omzuna başını koyup hayaller kura kura müziğin tadını çıkarmak da ayrı bir zevkmiş .Evet ilk kez böyle bişey yaşadım ve şımardım ve mutluym ve hava atmak deniyorsa buna.. hava atıyorum :) hiheyt !!:) .İyiki gitmişim pişman değilim yine olsa yine giderim :)
ya bu ateşi söndür
ya beni öldür
yada bu kalbi bu bedenden sök...
1

start

evet cok özendim yazmaya ama ne yazacağım kime yazacağım ne amaçla yazacağım kafamda tam birşey yok, görücez :) hoşgeldim ben ..