0
düşler için bir başlangıçtı. bilinç altına
merak ediyor ne kadar anlaşılabilir olduğunu
kaygı var oldukça, diğer insanlara karşı
ama değerleri de var ,asla vazgeçemeyeceği






yeni görünüm:)
0

yansıtmalar 2

Tutkuların,bağımlılıkların kölesi olmak korkutur,utandırırdı.Farklı olma "çabası" bir başkaydı,çünkü yoktu. bu dünyaya ait değildi farklı olmak.
çok düşünüyor ,şimdi ucuca ekleyemiyor,düşünceler üstüste yığılıyor, hep üstten çekiyor.Alttakiler çürümeye yüz tutmuş;
korkular zevkler acılar endişeler "aslında" lar "sadece" ler yanlızlıklar.
Hepsi.

...

Acıyı,ateşi sever ,taparcasına.Şiddet bir zevk unsuru belki de,ama güvene ihtiyaç duyar.Korkmaz değil, çok korkar,tehlikeleri anlıktır ve geceleri gelir sadece;yanlızken.
İçini serinleten güvene ihtiyaç duyar evet,kurumuş çorak topraklar misali çatlamış,kanamış, kırmızı renkli dudaklarının suya ihtiyaç duyduğu gibi bir ihtiyaç.

...
Her zaman istediği tek şey sessizlik,ama kalabalığın boğuk seslerini de sever;sadece geceleri ve loş ışıkta
...
Rüyasında gördü yüzünü,adeta gerçek,inanılır gibi değil, tutkuyla uyandığı;dudaklarına konmuş yumuşacık sıcak bir öpücük ve tam iki yıl sonra
oldukça erken ,kıyasla diğerlerine,
oldukça geç ,kendine göre ama mükemmel
kabullenir,arzularına kaygılarına kaptırıp gitmek varken

haz
seviyor
seviyor bırakıp gittiğinde kendini
hayran olduğu; hayran olunmuşluk
hiç inanmaz çekici olmasına,kendisinin
bakamaz kendine
rahatsız en baştan beri
saf ruhu veya saf bedeni olsa
keşke,
sadece.

Yine çelişiyor kendisiyle,kendini kaybetmek, her an çalabilecek bir alarmlı saatle birlikte olmak gibi
Ruhuna dışarıdan bakmak ve bütünleşmesi ikisinin asıl dayanılmaz olan gerçekler gerçek dünya ve yaşamak

kendi gerçeklikleri var
hayalperest bunlara inanır
inancı doğru mudur ki doğru olana göre?
0

yansıtmalar 1

Hafif puslu ama güneşli hava,rahatsız bir ruh hali,izlediği filmden fazlaca etkilenmiş olsa gerek-hep etkilenir zaten-,eğri büğrü kıyafetler..
tarayalı uzun zaman olmuş saçlarını

...
yolunu alabildiğince uzatıp hedefine ulaşma yolunda alabildiğine zevk alma çabası,mutsuzluk,ağlamaklı olmak ve bundan keyif almak
zıt duyguları bir anda yaşıyor,aslında yaşamıyor ..sorguladığında kendini,hedef için kendini kandırdığını huysuzluk ettiğini anlıyor

...

aynalardan kaçmak,korkmak kendi görüntüsünden,aynı zamanda nefret etmek ve aşık olmak kendine,sevdiğini çirkin görmekten korkmak,yani kendini,kompleksler...

...
amacına ulaşınca o şizofren duyguların tekinin kaybolduğunu görmek;mutsuzluk
oturmak..saatlerce
çizmek, vazgeçmek ,araştırmak ,isteksizliki,koklamak,yazmak,tatmak,hissetmek,okumak
-yazmak tatmak koklamak ve hissetmeyi seçti arasından-

...

çirkinliğini,pespalığını sevmek,çekici bulmak ve iğrenmek başkalarından arındığında beğenir kalabalıların içinde iğrenir,durmadan değişir..durmadan,sabit olmak istedi pozitif yönde

"karanfil kokusu"
bir yudum alırken kahvesinden sordu kendi kendine ilk aklına gelen kelimeyi
"acı" çıktı dudaklarının arasından tek kişilik diyaloğunda,kahve kokusu sinmişti kalbine,aşkın kokusuydu ..veya yakın bir esans, o zaman aşk acıydı evet aşkı öyle sever acıyken sevmek de değil, ip söküğü gibi gelir ardından aşkının acısı
...
utangaç,çekingen ama belli etmez-aklı sıra- ama görüntüsü içe kapanık dışarıdan baktığında belki biraz da sevimli ama hep yorgun gözler
...
hala rahatsız,tatlı dumanlar uzun zamanların ödülü bedenine aynı zamanda cezası
ilk nefes şehveti, insan bedenine dayanmış bir dudağı anımsattı,hissetmek içten,içinde,mide bulandırıcı derecede açık aynı zamanda saf ve masum ama sadece hoşlandığı için öyle olmaktan
...

boyun eğer,sürekli...kabullenmeyi daha kolay bulduğu için,rahatına düşkün olduğundan değil,korkaklığından değil


acı olduğunu bile bile tadına bakar,yaşamak önemli olan,yaşamamış olmamak için sadece ,şehvetten değil


hayata tatlı baharat kokularının arasından,beyaz bir bulutun gerisinden bakıyor herşey bir adım uzağında tahmininden daha çok "yaşadığı" için yorgun düştüğü için ve yorgun düşmek için çok küçük olduğu için
bilmediğinden değil

bile bile attı kendini tehlikeye,pişman değil,zevk aldı bundan,aylarca...senelerce...

...

bağımlıydı tutkundu herşeye
geçmiş zaman kullanırdı cümlelerine,"yaşandı bitti"den değil "düşündü-geçti"den dolayı
bir an öncesi
bir an sonrası veya saniyeler
geçiyor...
hala geçiyor
0

hehey :)

sonunda bir restorant tasarlayabildim,bitmeye yaklaştı,mutluyum ,şimdi yatağa gitmek vakti..geçti bile
0

her zaman olduğu gibi

O kadar çok hayal kurmaya başladım ve o kadar çok rüya görüyorum ki gerçeklerim, rüyalarımın molalarına dönüşüyor.Dün gece rüyamda, elinde ekmek bıçağı olan bir adam sol yanağımı kesmeye çalışarak beni tehdit etti.Ama ne için olduğunu hatırlamıyorum.Yine de o kadar gerçekçiydi ki . O bıçağın soğukluğunu resmen yanağımda hissettim ,tam üç kez ve sabah kalktığımda yanağımı yokluyordum.
Gün yine kitap okuyarak geçti,(sınavlar vardı,sıkılıp çıktım yine,ah bi dayanabilsem ...) Aslı Erdoğan'ın mucizevi mandarinini ve ermeni sorunuyla ilgili bir kitabı okuyorum.Son derslere doğru,bi paket djarium alıp kahve içip akşama kadar kitap okuyayım dedim bir yerde,ama üşendim,üşenmek garip oldu aslında bundan vazgeçip bir saat yürüdüm eve.Çok canım istemişti halbuki ben de bi garibim...
Eve geldim kimse yoktu,çizmek istedim ama canım istediğinden değil o suçluluk duygusunun ekşi tadını duymak istemediğimden sadece,biraz bişeyler çıktı ama ,yine bitemedi,herzaman olduğu gibi.
0

rüya

ben bir sürü hiçbişey için zaman istiyorum
kibrit kutusundan oyuncaklar yapayım
kitaplarımı kaplıyım
hayat bilgisinden nefret edeyim
çarpım tablosunu ezberliyim en baştan
bilmiyormuşcasına
sokağa çıkayım ellerim kapkara olana kadar oynayayım kömürlerle yara olsun ellerim,
düşeyim de, kalkayım sonra
top oynamak için camına sesleneyim arkadaşımın
kapısını çalayım utana sıkıla
oynayayım koşayım
eve geleyim, annem azarlasın beni arka mahalleye gittim diye
ellerimi sabunlarken acısın yaralarım ,
yorgunluğumun çıktığını hissedeyim ayaklarımdan,
yenmeyen kestaneleri sırf güzel göründükleri için toplayayım,
deniz kabukları biriktireyim ,
cam kavanoza taşlar koyup su doldurayım içine
güzel gözüktüğünü sanayım

kardanadam yapayım ellerim kıpkırmızı olup soğuğu hissetmeyecek kadar donsun
gece dışarı çıkmak ayrıcalığım olsun
sonra uyanayım ,bunların hepsi bu gece rüyam olsun
0

geometri

devinim,devinimler
sürekli aynı ..büyük büyük daireler tek farkı
daha büyük daha geniş daireler çizerek,dönerek,
dönerek etrafında,
daha büyük daireler
başa döne döne, üzerinden geçe geçe daireler ,
her seferinde daha da kalınlaşan izler,belki histerik bi kaç çığlık
devinimler küçülür,daha küçük daireler
sonra bir dikdörtgen,köşelerine vura vura kendini ,çarpa çarpa köşegenleri arasında
bir kare
sonra bir üçgen ve daha minik ,minik ,küçülerek daha da fazla
sonra düz bir düzgün
düzgün bir çizgi üzerinde devam eder
ip cambazı
cambazı
sonsuz ip
sonsuz ipin üzerine düşene kadar
ip sonsuz... uzun çok uzun
uzun aslında
göremedik ki.
ne var ipin ucunda?
0

hımm hımmzz

sonunda bitti
aylardır okuduğum kitap simone de beauvoir ın konuk kızı sonuçlandı şok oldum oha filan oldum ama sıkıntılı günler geride kaldı...boğucu bir atmosferi vardı kitabın...yoksa çok iyi işlenmiş sevdim

şimdi sırada aslı erdoğanın kabukadamı ve farklı yönleriyle ermeni sorunu adlı kitaplar var
siyasetten pek anlamam bunun eksikliğini duyuyorum çoğu zaman...belki de bildiğim şeyler tam otumadı kafamda ondandır (gerçi devlet adamları bile anlamıyorken benim anlamam saygısızlık olur şimdi,aslında evet onlardan daha iyi anlıyor olabilirim...yine de tevazuyu elden bırakmamak lazım :D )sonuç olarak pek ciddi birşeyler okumadım bunun hakkında,şimdi sıra siyasette ...
okuyalım görelim neymiş şu sorunsal
beni bekleyin anacııım
0

boşluk

Bayadır yazmamamın nedeni ;sadece zevk için birşeyleri yapmak (yani resim) beni rahatsız etmeye başladı.Düşünüyorum,ilerde olası yapabileceğim işler aklıma geliyor. Şu an yaptığım şeyleri topluyorum kafamda.. ve dünyada meleğin yaptıgı ve yapacağı işi yapmayanlar olmasa da olur ki düşüncesi beni çok sıkıyor.Umarım yakında bir çıkış yolu bulacağım.

...

Burun kemerini yapamıyorum insan ilginç bir yaratık , bir de gözler şaşı oluyor ,insan karşısındaki bir insanı nasıl kopya eder ki ...doğa üstü birşey bu.Ayrıca bunu yapmasına ne gerek var,fotograf var ya...tekrar çizmeli ve tekrar ve tekrar ve tekrar muhteşem olan resim değil,insan bedeni
sonra bile bile bozmalı tüm yaptıklarımızı ve bozmalı ve bozmalı

açıkcası resimden o kadar çok etkilenmiyorum,fotoğraf beni daha çok etkiliyor,

garip

her an herşeyi bırakabilecek gücü kendinde bulma düşüncesi...
bi gelir bi gider
neyse
0

he is the man that you love

Free Image Hosting at ImageShack.us
:)
0


adopt your own virtual pet!
0

40.saat

Sabahtan akşama sonra sabaha sonra akşama ...hepsi aynı günmüş gibi sanki.
Bayadır sabahlamıyormuşum garip hissettim, sanki gün hiç batmıyor gibi aynı günü yaşayıp duruyorum saatlerce,gün aydınlanıyor kararıyor filan falan.
...
Okula Estonya'dan gelen kız, ülkelerinin çoğunlukla 6saat gün ışığı gördüğünü söylemişti düşündüm de günün saat 3 te kararması pek zevkli olmazdı,geceyi sevsem bile o kadar kaldıramazdım sanırım.
Yavaş yavaş uyku gözlerimi kapıyo artık.
:).
0

hasta olursan ölersin

-neyin var!?
-eaa şey ben hasta...benim üzerimde çok yorgunluk ,halsizlik var,ne bileyim ilaç filan yazarsınız sanmıştım ben :S (hani öküz herif dövmesen de bi muayene etsen filan)
-ha vitamin filan mi istiyosun,benim için hava hoş valla.. yazdım bile
-ıı ne bilim(doktor olan sensin lan salak bi yüzüme baksaydın ilacı yazmadan evvel)...peki (ve muayene adam yüzüme bile bakmadan 10sn içinde biter)
-ben bugün burada muayene(!) olduguma dair bi kağıt istiyorum
-reçete yazdık ya sana
-onu okula veremem
-üzerinde bugünün kaşesi var git fotokopi çektir.
-okula vericem diyorum!!okul kabul etmez onu.
-bana ne?sevkli olsaydın filan yazabilirdim belki,ne yani şimdi benden rapor mu istiyosun bide?
-resmi bi kağıt istiyorum mümkünse......
-ne yazcam ona? geldiee sohbet ettik gitti burdaydı yani ..filan mı
:S(hayatımda hiç o anda oldugu kadar sinirlenmemiştim yazarken bile ellerim titriyor)

Cevap bile veremeden , adamın daha fazla saçmalamasına tahammül edemeyip çıktım.Kendime gelmeye başladığımda kadıköye kadar yürümüştüm.
Bu olay hani diğer hastanelere göre iyidir öyledir böyledir gibisinden gitmeyi tercih ettiğim GATA Haydarpaşa'da dahiliye bölümünde bu sabah oldu.Hadi kendimi geçtim orada baktıgı diğer yaşlı ve çok hasta insanlara da böyle muamele yapılıyorsa... sinirimden şu saate kadar boş boş baktım midem yandı ,ne kadar kolay bu insan hayatınla eğlenmek ,sabahın bi köründe sıra bekliyorsun saatlerce ve gördüğün muamele...inanılmaz tebrik etmek ,ödül filan vermek lazım.
Bir daha zor doktora giderim ben..
0

kırmızı mı mavi mi?

Ancak 3 gün dayanabildim.Eve gelirken çok susadım ve karar verdim evet soğuk da olsa içecektim onu.. markete girdim "kafeinli içecekler"reonuna bakarken üzerinde 40saniyede hazır yazan bir kutu gördüm."La nası ki bu ?"dememle satın almam bir oldu.


Bahsettiğim şey hazır kahve ...3gündür müthiş sağlıklı yaşadığıma kendimi inandırmış olsam da o garip şeyi görünce dayanamadım.
Heralde mikrodalgada ısıtılıyor diye düşünmüştüm ama ısıtmak için bi araca ihtiyaç duymuyormuşuz ..bunu pakette okuyunca capon çizgifilm karekterlerininki gibi kocaman oldu gözlerim :)nasıl olabilirki bu ehe diye hepsini bir çırpıda okudum ,meğersem bardağın dibinde ve etrafındaki katmanın arasında sallandığı zaman ısıya dönüşen bir kimyasal madde varmış ,kutuyu sallayınca ısınıp sıcak kahve oldu.Bana da bön bön bakıp içmek düştü.
...
Geçen gün de okulun kantininde oralet istediğimde adam bana boş bardağın içine sıcak su koyup verdi ve bardak eriyip köpürerek kendiliğinden oralet oluşturdu.İçinde mink bi hazne vardı heralde algılayamadım ama toz yoktu ondan eminim.

Yemek olarak tablet yemeye başlayacağımız günler uzak değil ben söyliyim.
Onun için hazır varken bolbol türk kahvesi içip iskender filan yiyelim diyorum :D şişme döner plastik mantı görürsem hiç şaşırmayacağım ..e tabi ,önyargılı olmamak lazım ..
0

dicital rullaz!

Beklemek yok merak etmek yok çıktı çıkmadı kötü çıktı yok masraf yok yok da yok...
Atın... atın ...eski makinelerinizi atın!...
Sabah sabah sinirlerim bozuldu .
Teknolociyi seviyorum evet evet bi makara filmi bozuk kimyasal yüzünden yaktığım için dijital makineleri daha çok seviyorum.Yaşasın dicital ! Bırakıcam bi gün karanlık odayı ,evet evet ,alacam dicitalimi çataçuta çekicem.Gerçi ilk kez film yakıyorum ama olsun.Tam film tankını açtığımda ,umutla baktığım makaradan hiç bir görüntü çıkmaması kadar korkunç bişey yok.
Kaderinn bitmek bilmeyeeeğnn oyunu mu buuğğğ?

İhanet ediyorum sanırım 3 yıllık makineme
0

makyazzz

1800lü yılların burjuva kadınları soluk tenin ne kadar çekici olduğunu keşfettiler,ayrıca beyaz soluk ten kadının çalışmadığının,tüm gününü evinde geçirebilecek ,çalışmak zorunda olmayacak kadar parası olduğunun göstergesi olduğundan bir güç,zenginlik simgesiydi aynı zamanda.Bu görünüm için evlerinde kalın perdeler kullanıyor,neredeyse hiç güneş ışığı görmüyorlardı .İlk ciddi makyaj kullanımı da bu zamanlar başladı.Kadınlar kendilerini beyazlatmak için sirke içip temiz hava soluma seanslarıyla girişti renkleriyle ilgilenmeye.Daha sonraları birazcık yanaklarını renklendirmek için ruj kullandılar bu tombalak güzel ablalarımız.Ancak bu da yetmedi.Beyazlıklarını belirginleştirmek maksadıyla yaptıkları en uç nokta ise tenlerinin ne kadar şeffaf olduğunu vurgulamaktı.Ne kadar ince yumuşak ve beyaz tenleri varsa o kadar şeffaf olacak içinden damarları görünecekti.Bunun için de kadınlar damarlarının üzerlerinde yeşil-mavi renkli boyalarla geçmeye başladılar.
Ve makyaj başladı.
Bunu anlatmamın nedeni dün hayatımda ilk defa fondoten ve allık sürünmüş olmam ve bunu da baya yadırgamam.Fotoğraf çektirmek için gittiğim yerde makyaj yaptılar dün akşam ,insan ne kadar değişiyormuş.Hiç hoşuma gitmedi,ben de insanlar niçin yapıyor bunu diye biraz bakındım ve ortaya çıkışına ait bulduğum şeyler de bunlar ...Şimdi o "cadde"nin güzide bayanlarının nasıl öyle göründüğünü daha iyi kavrıyorum :) artık beyazlaşmanın değil de tüm gün tarlada çalışmış gibi kararmanın moda olduğunu da göz önünde bulundurursak insan böyle zenci bile olabilir.Sanatçı olmak lazım zor iş .

Hı bir de kaşındırıyo :)