0

salı sallanır

-abla beni de çizsene
hım bilmem ki ben pek çizemem ama...
olsun abla anneme göstercem ya olduğu kadar
ya bilmem ki
hadi nolur abla ya
hadi hadi geç peki...
az önce zabıta mendillerimi aldı yaa,varya şu kırmnızı ıslak mendillerden
hıhı
8milyon sermaye vermiştim onlara hepsi gitti işte anneme göstercem şimdi resmi bide inanmayacak, sen parayı gittin resme verdin diyecek,ama bilir öyle şey yapmayacağımı
nerde oturuyosun
fikirtepede,eve 22milyon elektrik bide su faturası geldi ödeyemiyoruz annem merdivene (temizlik) gidiyo şurada tesadüf kafe var biliyo musun orda mehmet abi var o şimdi beni iddiaya gönderir belki üstünü ver diyom vermiyo belki 2milyon verir bugün bisikletimi de alıyodu zabıta bu benim değil dedim yalvar yakar aldım 100milyon istiyo bide benden yaa şimdi götürüp bisikleti satıcam başka bişey kalmadı 10verirler belki
abla benim gözler ela çiziyon dimi
gördüm çok güzelmiş
ama kirpiklerim uzun yaa...
...
bitti bu
abla sağol çok hadi ben gidiyorum...


13 yaşında hayatın bütün yükleri üzerine yüklenmiş emrenin,biz burda ay şuyum böyle ay buyum şöyle diye şikayet ederken ,o bütün dertlerine rağmen bana poz vermek için alabildiğine gülümsüyordu onun için 10dakika içerisinde yapabileceğim en iyi portreyi yaptım
tam onu çizerken zengin "yat"sahipleri bu kızın bu çocukla ne işi var dercesine bakışlarını savuruyorlardı bilindik tanıdık ezici bakışlar emrenin sinirini bozan tek şey buydu işte alabildiğine sinirleniyor arabasının camını kırıp kaçsam kimse laf edemez gibi bi laflar ediyordu
bu onun sokağa ait serseri tarafıydı sadece
sonra ona kızıltoprakta gördüğüm boya sandığını yere düşürmüş, ağlayan küçük çocuğu anlattım ,onun bunu bilerek yaptığını insanlara kendini acındırıp 10-20milyon kaptıgını söyledi,bide azarladı ;abla istanbullu değilmisin ,bilmiyormusun bunları diye...
ne tezat bu halin istanbul
bir yanda koyarsın yatları katları
diğer yana verirsin cefaları cezaları
0

"belki ""kesindir" önermesi nasıl bir önermedir

belki diye bir dosya açtım belki...
belki belki yazısını görürde birşeyler karalarım diye
belki belki yazısını görünce karalamak kesin bişeymiş bunu farkettim çünkü belki yazan bir dosya görünce insanın
ister istemez evet o belki şimdi! diyesi geliyor ve böylece "belki" "kesin" oluyor
ancak kesin diye adı olan bir dosya açıp içini boş bıraksam nasıl olur bilmiyorum ,bir de onu deneyeceğim
artık belki adlı dosyanın içinde birşeyler yazıyor ve belki değil
artık adı kesin olacak bu dosyanın demek ki kesin adlı dosyanın da içinde birşeyler olmak durumunda hımm
uyumak da lazım tabi..
0

mayısın son günlerinde mayısa dair birkaç not

*başlığı sonradan koydum da bir irkildim ne garip,çok hızlı geçiyor... hadi başlayın siz ben yazdım bile:)

merhaba
Uzun zamandır yazmıyorum.Zaten aynı monotonlukta ilerlediği için çok da ekstra bişey yok.Yazabileceğim tekşey rüyalarım oluyor çoğu zaman.Bir de tabir sitesine link verdim mi tam olacak,herneyse;
uzun zamandır kendi başıma amaçsızca dışarı atıp güzel havanın keyfini çıkarmamıştım,her ne kadar güneş beni rahatsız eden bi etken olsa da deniz kenarında çayın elinde ,kucağında kağıdın kalemin ,daha mutlu olamam diyebiliyormuşun,dolmabahçe sarayına kendi sergimi görmeye gidip kapıda kalınca sinirlerim bozuldu ,sarayın girişinde bir çay bahçesi var ,son derece güzel bir yer rahat rahat istediğini yapabiliyorsun,orda baya bi zaman geçirmişim , eve dönme insiyatifi senin elinde olunca zaman büyüdükçe büyüyor keyfi arttıkça artıyor... ben bunu yapayım sıksık evet evet, hem de verimli bi çalışma oldu mekan çizimlerimle
evde şu teknoloji harikası bilgisayar yüzünden de olsa gerek içimden gelmediğinden de çok iyi işler çıkaramıyorum
fakat bugünkü gaza gelişimi anlatmalıyım
eski dönemlerden şuanda baya iyi yerlere gelmiş olan bir grafiker insan aklıma geldi ve internette son yaptıklarına bakayım dedim,küçümsemekten değil de ne var bende yaparım evet evet yaparım tabi moduna girdim ,tüm işlerine baktıktan sonra tableti aldım fotoşopumu bir de müziğimi açınca benim sıksık bu şekilde gaza gelmem gerektiğini farkettim
sanırım bu yaptıgım bilgisayarda çizdiğim en anlam yüklü olan ve en başarılı portreydi,bunu unutmamalıyım
onun dışında hala mezunu sayılamadığım fakat gitmeyi unuttuğum lisemin yıllık kapağı tasarımıyla uğraşıyorum ,uğraşmak derken tam bir beyin fırtınası karar veremiyorum birşeye,tam hah evet bu iyi fikie diye çizim taslağı çıkarırken daha iyi bi fikir aklımı çeliyor ve çizim bir anda yön değiştiriyor,ne zaman bırakacağım bilmiyorum
son olarak da
öss hedesine az kaldı 20günden az netlerime güvenip çalışmıyorum ama acaba açıkta kalırmıyım diye de düşünmeden duramıyor insan :)yok ya sanmıyorum ,dimi..evet evet
iyi geceler
0

marya

... Bu insanlar,bu gök bu deniz,
bu yer
Birer birer kaybolmaya mahküm,
birer birer
Biz ki çoktan bu sapsarı hasret içinde
susuz
Biz ki çoktan beri kaybolmuşuz
Nasıl, ağlıyor musun marya
Sil gözlerini
sil yavrum
Bizim yokluğumuzdan ne çıkar
Aşkımız var ya... bekir sıtkı erdoğan(marya)
0

keyf

Geceleri şehrin sessizleşmeye başladığı saatlere bayılıyorum.
Camı açarım uzaktan uğultular gelir birkaç araba geçer ardarda,sonra sessizlik,serin bir hava girer içeri ama rüzgarsız,içerde çok çok kısık sesle bi müzik çalar ama duyamam onu pencerenin kenarında otururken.Önümde defne ağacı hafif hafif salınır bir sağa bir sola.Ya kahvemi alır ay ışığının odama girmesi için perdeleri açar keyif yaparım,ya da aklımdan inanılmaz bir hızla geçen cümleleri yakalamaya çalışır oturur bir tütsü yakar yazmaya başlarım.Eğer radyo açıksa dj son derece yumuşak veya belki de erotik diye tabir edilebilecek,biraz da uykulu bir sesle sonraki 3-5şarkıyı birden anons eder ve birkaç söz söyler hüzünlüsünden.
Bir de küçük masa lambamım altında resim yapardım eskiden sabaha kadar,nasıl zevkli olurdu o resimler,şimdi o kadar eğitim aldığım halde o zevki alamıyorum bir türlü,neydi acaba bu keyfi veren insana,her ne ise ,tekrar bulmak istiyorum onu ...
0
diğerleri....yetinmektir güzel slogan..mieleye ait